Korona virüs salgınının yayılmasını önleme tedbirleri kapsamında, gerek ülkemizde gerekse dünya genelinde eğitim-öğretime ara verilmesi kararlaştırılmıştır. Bu süreçte ise öğrencilerin eğitimlerinin aksatılmaması için çeşitli kanallarla hem MEB hem de özel okullar tarafından uzaktan eğitim-öğretime devam edilmiştir. Öğrenciler uzaktan eğitim-öğretime devam ederken veliler ise örgün eğitim-öğretime ara verildiği süreçte, servis, yemek gibi kalemler dahil olmak üzere özel okul ücretlerini ödemeye devam edip etmeyecekleri veya yaptıkları ödemeyi iade alıp almayacaklarını merak etmişlerdir.
Öncelikle, korona virüs sebebiyle yaşanan bu pandemi halinin mücbir sebep olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatinde olduğumuzu bildirmek isteriz. Her ne kadar korona virüs nedeniyle yaşanan bu krizin mücbir sebep olduğuna dair açık bir düzenleme bulunmasa ve yargı kararlarına somut olarak yansımamış olsa bile doktrin ve içtihatlardaki mücbir sebep tanımları bu kanaatimizi desteklemektedir.
Bilindiği üzere, özel okullar kazanç amacı güden bir ticari işletme; bu işletmeden eğitim-öğretim hizmeti alan öğrencilerin velileri ise tüketici olarak kabul edilmektedir. Kısacası, kayıt ve okul sözleşmeleri Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a (TKHK) göre hizmet edimi içeren sözleşmelerden olup TKHK’de hüküm bulunmayan hallerde -TKHK md. 83/1 uyarınca genel hükümlerden yola çıkarak- Türk Borçlar Kanunu (TBK) hükümleri uygulama alanı bulacaktır.
Mücbir sebep olarak kabul edilmesi gerektiğini düşündüğümüz bu küresel salgında örgün eğitime ara verilmesi sebebiyle hem özel eğitim kurumları için hizmetin ifasında hem de veliler için para borcunun ifasında bazı güçlükler ve hatta imkansızlıklar gündeme gelmiştir. Zira özel okullar, velilerle akdettikleri sözleşmede genel olarak örgün eğitim taahhüdünde bulunmuş olup bu ara dönemde uzaktan eğitim verseler bile -veliler ile bu yeni koşulda örgün eğitime devam ederek sözleşmeyi uyarladıkları hususunda anlaşmadıkça- edimlerini yerine getirmiş sayılamayacaklardır. Bu kapsamda, sözleşmede taraflardan birinin borcunu ifa edememesi halinde yukarıda anılan mevzuatlar veya taraflar arasında akdedilmemiş sözleşme ışığında taraflara bazı haklar tanınmıştır. Örneğin, taraflar aralarındaki sözleşmede bu salgını da içine alabilecek bir mücbir sebep tanımına ve bundan doğan haklara yer vermişse sözleşme hükümlerine de gidilebilecektir. Aksi halde, sözleşmenin TBK md. 117 uyarınca borçlunun temerrüdü, TBK md. 136-137 uyarınca tam ve kısmi ifa imkansızlığı veya TBK md. 138 uyarınca aşırı ifa güçlüğü çerçevesinde genel ilkelere göre sona erdirilmesi söz konusu olabilir.
Bu bakımdan henüz ifa edilmemiş ve özel okul tarafından ifası istenen para porcu bakımından, tüketici konumundaki veli, TBK md. 97 uyarınca, şayet özel okul sözleşmeden kaynaklanan eğitim hizmetini ve taahhütleri arasında yemek, servis, ek ders gibi hizmetler varsa bunları yerine getirmemişse önce bu edimin yerine getirilmesini, akabinde para borcunu ifa edeceğini belirtebilir. Yani bu durumda veli, ödemezlik def’i ileri sürebilir. Şayet, özel okul taahhüt ettiği örgün eğitimi sağlamış ancak yemek-servis gibi hizmetleri ifa edememişse, veliler kısmi imkansızlık sebebiyle ücreti tam olarak ifa etmeme hakkını kullanabilecek; eğer para borcunu baştan toplu olarak ifa etti ise sebepsiz zenginleşme doğrultusunda ifa edilmeyen hizmetlerin ücret iadesini talep edilebilecektir.
Bununla birlikte, ifa imkansızlığına ek olarak veli, aşırı ifa güçlüğü sebebiyle uyarlama da talep edebilir. Zira, tüketici konumundaki veli sözleşme akdederken böylesine bir salgın ihtimalini öngörebilecek durumda değildir. Nitekim TBK md.138 uyarınca, veli hizmet alamadığı bir sözleşme yüzünden para borcunu ifa etmeyerek bedelin hakimden uyarlanmasını isteyebilir veya bu uyarlama hakkını saklı tutarak para porcunu ifa eder ancak daha sonra yine saklı tuttuğu uyarlama hakkını kullanarak bedelin yeni koşullara göre uyarlanmasını ve aradaki farkın iadesini hakimden isteyebilir.
Son olarak belirtmek gerekir ki; şayet özel öğretim kurumları ile veliler arasında akdedilen sözleşmelerde eğitim kurumunun, mücbir sebep nedeniyle sözleşmeden doğan borcunu ifa edememiş olsa bile, sözleşmede kararlaştırılan ücretin tamamına hak kazanmış sayılacağı şeklindeki düzenlemeler yer alıyorsa; bu düzenlemeler TKHK md. 5/2 gereği kesin hükümsüzdür; yani hukuken geçerli kabul edilemez.
Konuyla ilgili basına yansıyan haberlerde ise, özel okulların tedbir kapsamında eğitime ara verilen dönemde öğrencilerin kaybı olmaması için EBA ile birlikte kendi kaynakları ile uzaktan eğitim verildiğini, yoğun ve kesintisiz verilen bu uzaktan eğitimin yüz yüze eğitim niteliğinde sayıldığı, bu süreçte özel eğitim kurumlarının da ekonomik açıdan olumsuz etkilendiği belirtilerek velilere tedbir kapsamında ara verilen sürece ilişkin halihazırda ödenen servis ve yemek bedellerini iade edecekleri bildirilmiştir. Buradan çıkan sonuca göre, özel okullar bu ara verme döneminde uzaktan eğitim verdikleri için sözleşmede kararlaştırılan eğitim ücretini iade etme niyetinde olmamakla birlikte, fiilen ifa edilemeyen servis ve yemek gibi hizmetler için öngörülen ücretlerin ifasını istemeyecekler; şayet baştan ödeme yapılmışsa talep halinde bu kalemleri velilere ödeyeceklerdir.
Görüldüğü üzere, tedbiren eğitime ara verilen bu süreçte özel eğitim kurumları üstlendikleri örgün eğitimi ve bununla birlikte taahhüt ettikleri servis, yemek, yurt gibi ek hizmetleri yerine getirmekte imkansızlıkla karşılaşmışlardır. Dolayısıyla, velilerden bu sözleşme kapsamında para borcunun ifasını isterken ancak kendilerinin ifa edebildiği hizmetlerin karşılığı oranında talepte bulunabileceklerdir. Şayet, veli bu ödemeyi dönem dönem değil; peşin olarak toptan ödediyse özel okulların ifa imkansızlığına sığınarak vermediği hizmete ilişkin bu ücreti iade etmemesi gibi bir durum söz konusu olamayacaktır. Servis ve yemek ücreti gibi fiilen ifa edilemeyen hizmetlerin ücret iadelerinde veya ifa edilmemelerinde büyük bir sorunla karşılaşılmayacaktır. Şayet velilerinin bu yöndeki talepleri özel okul tarafından kabul edilmezse veliler, talebe konu bedel uyarınca tüketici hakem heyetlerine veya tüketici mahkemelerine başvurarak haklarını arayabilecektir. Ancak özel okulların MEB ile beraber kendi kaynaklarıyla uzaktan eğitim verdiği bu dönemde sözleşmede öngörülen eğitim hizmetini geçerli şekilde ifa etmiş sayılıp sayılmayacakları, şayet geçersiz sayılacaksa eğitim ücretlerinin iadesi bakımından koşulların ve mevzuatın ne şekilde yorumlanarak karara varılacağı uyuşmazlıkların mahkeme önüne dava yoluyla gelmesiyle netleşebilecektir.
Profesyonel destek almak isterseniz iletişim sayfamızdan bize ulaşabilirsiniz.