Amerika’da buluşlarınız, fikir ve sanat eserleriniz patent, telif, marka ve ticari sır ile korunmaktadır. Örneğin bir oyun piyasaya sürdünüz, bu oyunda kullandığınız orijinal grafikler, müzikler, hatta oyunun altındaki yazılım telifle korunmaktadır. Avrupa’da sadece yazılım için patent verilmese de Amerika’da bu konuda bir engel bulunmamaktadır. Patent ve marka koruması için başvurular USPTO’ya (United States Patent and Trademark Office-Amerika Birleşik Devletleri Patent ve Marka Dairesi-bundan böyle “USPTO” olarak anılacaktır) yapılmaktadır. Bilgisayar programlarının kodları için telif korumasını USCO (United States Copyright Office-Amerika Birleşik Devletleri Telif Dairesi-Bundan böyle “USCO” olarak anılacaktır) tescil etmektedir. USPTO ve USCO tarafından verilen IP (fikri sınai koruması) koruması sadece Amerika Birleşik Devletleri sınırları içerisinde geçerli olmaktadır.

Patent başvurusunun USPTO tarafından incelenip patent verilmesi ortalama 4 sene, marka tescili 6 aydan bir seneye kadar, telif tescili ise online yapılan başvurularda ortalama 8 ay, kâğıtla yapılan başvurularda ise 13 aydır. Patent koruması sağladığı monopol bakımından en güçlü fikri sınai koruma yöntemidir. Bunun anlamı, patent 20 sene boyunca patentli buluşunuzun Amerika sınırları içerisinde başkası tarafından yapılmasını, kullanılmasını, satılmasını ve ithal edilmesini durdurma hakkı verir. Yazılımların kaynak ve nesne kodları üzerinde telif hakkı da tahsis edilebilir. Telif hakkı yazılımın çoğaltılması, yayınlanması, yayılması, satılmasını engelleme hakkı verir. Yazılım üzerindeki telif hakkı koruma süresi, her 14 senelik periodlarda yenilenmek üzere, yazan kişinin ömrü artı 70 senedir. Marka koruması 10 senelik bir koruma sağlar ve her 10 senede bir yenilenebilir.

Ticari sır koruması ise diğer koruma yöntemlerinden çeşitli yönlerden ayrılmaktadır. Ticari sır korumasının tescil edilmesi için resmi bir kuruluş yoktur. Dolayısıyla korumanın belli bir süresi de yoktur. Sır, sır olarak kaldığı sürece korunur. Koruma masrafı da ne gibi önlemler aldığınıza göre değişir. Yazılımınızın kaynak kodunun ister telif hakkını alın ister buluşunuzu patentleyin kopyalanmasını engelleyemezsiniz. Fikirlerin zaten IP korumasına tabi olmadığını da düşünürsek geriye en somut koruma yöntemi ticari sır kalır. Ticari sır adı üstünde sırdır. Ancak sırra erişimi olan sınırlı sayıda insanın bildiği, korunması için mantıklı ve yeterli adımların atıldığı bir bilgidir. Ticari sırra verilen en klasik örnek, Coca Colanın formülüdür. Büyük teknoloji şirketleri özellikle yazılım geliştirme aşamasında, kritik ve değerli yazılımları için ticari sır yöntemini secebilmektedir. Amerika’da ticari sır niteliğinde olan bir kodun, geliştiren şirket çalışanı mühendis tarafından başka bir şirkete verilmesi ve kodun kullanılarak benzer ürünlerin çıkarılması ile ilgili çok ünlü davalar vardır. Bu davalar gösterir ki, aslında iki kişinin bildiği sır değildir. Ticari sır, bilginin yayılmasını engellediğinden inovasyona olumsuz etki eder ve Amerika’da yazılımcılar tarafından tercih edilen bir yöntem değildir. Zaten patent veya telif davaları oldukça yüksek masraflı ve tazminatı yüksek davalar olduğundan Amerika’da çoğunlukla caydırıcıdırlar.

IP Korumalarının Faydaları

Gelelim Amerika’da IP korumasının faydalarına. Amerika’da bir şirkete yazılım hizmeti verecek veya yazılım satacaksanız, bu yazılımın herhangi bir IP hakkı ile korunuyor olması Amerikan şirketi için tercih edilir olmanızı sağlar. Bunun nedeni sizin ürününüzü kullanan şirketin patent veya telif ihlali davalarına maruz kalabilecek olmasıdır. Eğer ürününüz Amerika’da patentli bir ürüne ağırlıklı olarak benziyorsa, patent sahibi, Amerikan şirketini dava edebilir.

Amerika’da teknoloji pazarına yeni giren şirketlerin bazıları, eğer ürünlerinin pazar değeri iyiyse patent troll denilen şirketlerin davalarına hedef haline gelmektedirler. Patent trolleri bu şirketleri pazardan silmek için çok yüksek maliyetli tazminat davaları açmakta ve ürününüzle ilgili daha önceden kayıt ettirdiğiniz bir IP hakkınız yoksa bu tarz davalarda avantajsız duruma düşmektesiniz. Bu günümüzde birçok startupın başına gelmekte ve daha büyüyemeden bu şirketler silinmektedirler.

Startuplar açısından bir diğer önemli fayda ise eğer yatırım almak veya şirketinizi büyük teknoloji şirketlerine satmak istiyorsanız patent ve diğer IP korumaları dava edilebilirlik riskini düşürdüğünden yatırımcı için büyük önem arz eder. Startupınızın ürünüyle ilgili IP portföyünüz alacağınız yatırım miktarını etkiler. Amerika’da teknoloji şirketlerinin patent portföyü hem ticari itibarlarını, hem de değerlerini arttıran en önemli malvarlığı olarak kabul edilmektedir. Bir teknoloji şirketinin patent portföyü ne kadar büyükse o şirketin inovasyon değeri o kadar büyüktür. Bunun nedeni inovasyon metriğinin patent sayısıyla ölçülmesidir. Bu da inovasyon takımınızın çok güçlü olduğu anlamına gelir.

IP Korumalarının Amerika’da Maliyeti

USPTO ücretleri micro entity (mikro şirket), small entity (küçük şirket) ve large entities (büyük şirketler için ücretler) olarak ayrılmaktadır. 500’den az çalışanı olan işletmeler küçük şirket kategorisine girerler. 500’den az çalışanı olan, senelik geliri brüt 160 Bin Doların altında olan ve dörtten fazla patent sahibi olmayan işletmeler (ve kişiler) mikro şirket kategorisine girebilirler. Mikro şirket ve küçük şirket kategorisine girmek için şartların oluşup oluşmadığının ayrıca incelenmesi gerekse de startupların bu iki kategoriden birisine girdiğini kabul edebiliriz. Mikro şirketler ve küçük şirketler başvuruda indirimli ücretler ödeyebilirler. Örneğin başvuru ücreti 280 Dolarken, küçük şirketler, bunun yarısı olan 140 Dolar ödemektedirler. Mikro şirketler başvuru ücretlerinin ¼’üne tabi olmaktadır. Bu da en basit başvuru için 70 Dolardır. İlk başvuru ücretine patent araştırması, patent incelemesi ve istem başına alınan ücretler eklenince USPTO’da hiçbir destek almadan kendinizin yapabileceği patent başvurusu küçük şirketler için ortalama 1000-1800 Dolar, mikro şirketler için ortalama 400-800 Dolardır.

Patent başvurusu maliyeti buluşunuzun karmaşıklık derecesine göre oldukça farklılaşmaktadır. Yazılım patentleri en komplike patentlerden kabul edildiği için maliyeti de diğer basit buluşlara göre fazladır. Patent başvurusundan önce tekniğin bilinen durumu araştırması (Amerika’da buna prior art denilmektedir) için USPTO veri tabanının taranması gerekir. Bunu kendiniz de bir ön inceleme olarak su adresten yapabilirsiniz (http://patft.uspto.gov). Ancak eğer buluşunuz karmaşık bir buluşsa ve özellikle internet üzerinden iş metodları ile ilgili yazılımlar veya kompleks yazılımları içeriyorsa bir uzman yardımı almanız tavsiye edilir. Çünkü eğer buluşunuza ağırlıklı olarak benzeyen bir yayın veya başka bir buluş var ise patent başvurunuz prior art dolayısıyla reddedilecek ve yaptığınız masraflar boşa gidecektir. Teknik yayınlarla ve mevcut patentlerle ilgili veri tabanlarının taranması, profesyonel destek alınırsa ortalama 800-1000 dolara mal olmaktadır. Eğer bu araştırma ile ilgili avukat görüşü alınacaksa bu maliyet 1000 ila 3000 dolar arasında değişmektedir.

Eğer başvurunuzu patent vekili veya avukat aracılığıyla yapacaksanız USPTO başvuru ücretleri ve araştırma ücretinin üzerine vekil ücreti de eklenecektir. Patent sahibi ile beraber başvurunun hazırlanması ve yapılması orta karmaşıklıkta bir buluş için ortalama 20-30 saat vekil zamanı gerektirir. İkinci ve üçüncü senede USPTO’nun başvuruyu incelemesi sonrası itirazlarına cevap vermek ortalama 5-10 saat arası zamanı gerektirir. Bu zaman buluşun karmaşıklığına göre artar. Amerika’da patent başvurusu hazırlayabilecek avukatların ortalama saat ücretleri 200-500 dolar arası değişmektedir. Dolayısıyla buluşun niteliğine göre 5000-15000 USD arasında değişen bir avukatlık ücretinden söz edilmektedir. Yazılım buluşları söz konusu olduğunda Yüksek Mahkemenin son verdiği Alice vs CLS Bank kararı sebebiyle başvuru süreci iyice karmaşıklaştığından bir yazılım patenti başvurusu USPTO’da masraflar dahil en az 10000-15000 dolara mal olmaktadır.

Yazılımın kaynak ve nesne kodlarını yayinlıyorsanız, telif hakkınızı ihlal edenlere karşı hak iddia edebilmenizin tek yolu kodun USCO’da tescil edilmesidir. Bir telif davasının en az yüzbinlerce dolar masrafı olacağını düşünürsek oldukça hesaplı bir başvuru olan tescil, yazılımlar için tercih edilebilir. Online telif başvurusu ücreti 55 Dolardır. Başvuruyu bir avukat yardımıyla yapmak isterseniz ortalama 250-500 Dolarlık bir maliyetle yazılımınız üzerinde telif hakkınızı tescil ettirebilirsiniz.

Eğer değerli bir markanız varsa markanızı Amerika’da tescillemenizi tavsiye ediyorum. Marka tescili USPTO’da 6 ila 12 ay arasında bir zaman alır. Sınıf başına başvuru ücreti kağıtla yapılan başvurularda 375, elektronik başvurularda 325 Dolardır. Örneğin iki sınıfta elektronik başvuru yapacaksanız 650 dolar ödenir. Bunun dışında gönderim ve dosya masrafları da vardır ama az miktardadır. Marka başvurunuzu vekil aracılığı ile yapacaksanız ortalama 500-1000 Dolar vekil ücreti ödenir. Yani bütün masraflar dahil bir marka başvurusu ortalama 1000-2000 dolar civarında tutar.

Eğer seed aşamasında bir startupsanız ve Amerika’da patent başvurusu şimdilik sizin için çok masraflıysa tavsiyem, başvuru ücreti yalnızca 65 dolar olan ve profesyonel yardım alsanız bile masrafı ortalama 1000-1200 Doları geçmeyecek geçici patent başvurusu (provisional patent application) yapmanız. Bu size şöyle avantajlar sağlar. Amerika’da patent hukukunda ilk defa icatı yapanın değil, ilk başvuru yapanın önceliği olduğu kabul etmektedir. Dolayısıyla, geçici patent başvurunuzla 12 aylık bir süre kazanmaktasınız. Eğer 12 ayın sonunda normal patent başvurusunu yapmazsanız geçici patent başvurunuz yürürlükten kalkar. Bu arada yatırımcı arayışı içindeyseniz, yatırımcılara “patent pending” diyebilirsiniz ki önceden söylediğim gibi patent, yatırımcılar için oldukça önemli bir koruma yöntemidir ve startupınızı yatırımcı için daha cazip hale getirir.

Patent dışındaki diğer koruma yöntemleri yukarıda açıkladığım gibi çok daha makul masraflarla elde edilebilecek korumalar. Yayınlamak istediğiniz kaynak ve nesne kodunuz varsa bunun telif tescilinin yapılması ileride ortaya çıkabilecek ihlaller için alabileceğiniz en ucuz ve en etkili korumalardan birisidir. Marka tescili de maliyetinin azlığı ve sağladığı fayda düşünülürse yapılmasını her zaman tavsiye ettiğim bir başka koruma yöntemidir.